26 Temmuz 2020 Pazar

Bana parolayı söyle

Parkta bir adam oynayan çocukları uzaktan uzun uzun izledi...
Sonra küçük kızlardan birisinin yanına yaklaşıp adıyla hitap ederek dedi ki:

“Yeliz annen marketten bir şeyler almış, benden seni getirmemi istedi, hadi gidelim...”

Küçük kız adamı uzun uzun süzdü...
“Tamam gidelim” dedi...

19 Ekim 2016 Çarşamba

Küçük Çobandan Büyük Ders

Abdullah bin Mübarek hazretleri, bir gün yola çıkmıştı. Tenha bir yerde koyun otlatan ufak bir delikanlıya rastladı.

İlim sahibi bir zat olan Abdullah bin Mübarek bu çobanın böyle ilim öğrenebileceği yaşı çobanlıkla geçirmesine üzüldü ve ona acıdı. Kendi kendine; “Bu zavallının çocukluğu bu ıssız yerde çobanlıkla geçiyor. Büyüdüğü zaman ilim öğrenmemiş olacak. Rabbini tanımayan bir kişi olacak.

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Yaşlı Kütük İle Güzel Ulu Çınar Ağcı


Sevgili Çocuklar!
Olayların Ve Yaşananların Gerçek Olduğu Ama Adına Hayal Dünyası Sanal Âlem Denilen Bir Âlemde Yaşlı İçi Geçmiş Boş Bir Kütük Yaşarmış.
Kendi Haline Kaderine Razı Bir Halde Yaşarken, Bir gün Hiç Ummadığı Bir Olay Olmuş.
 Yanı başında Güzelimi Güzel,  Alımlımı Alımlı, Ulumu Ulu Prensesler Gibi Güzel Bir Çınar Ağacı Belirmiş Onunla Tanışmış.

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Gaddar


Bir yaz günü çocuklar dere kenarında oynuyorlardı. İçlerinde Gaffar adında biri vardı. Hayvanlara yaptığı işkenceler yüzünden çocuklar ona Gaddar lakabını takmışlardı. Gaffar daha yeni ve canlı bir oyun oynanmasını istiyor; fakat teklif edilen oyunların hiç birini beğenmiyordu.

    Kendisi gibi düşünen iki üç arkadaşını bir köşeye çekti. Onlarla başbaşa vererek konuştuktan sonra, eğlenceli bir oyun bulduklarını söyledi.

   Diğer çocuklar bu yeni oyunu merak ediyorlardı.

Esma ile Alican

Küçük Yusuf çok akıllı,temiz kalpli, iyilik yapmayı seven bir çocukmuş.

Yusufun o kadar çok arkadaşı varmış ki kendisi bile saymakla bitiremezmiş. Yani onu herkes severmiş.

 Arkadaşlarından biri onun kadar temiz kalpli değilmiş. Yusufun herkes tarafından sevilmesini, sayısız arkadaşları olmasını çekemezmiş. Murat buna bir son vermeliyim diye düşünmüş.

Tırtılın Ayakları

Tırtılın ayakları çoktu. O bunu hiçbir zaman sıkıntı yapmıyordu. Çekirgenin 4 ayağı vardı. Hele iki tanesi ne güzel zıplamasına vesile oluyordu. Zıp oraya zıp buraya...

tırtıl ne güzel ayaklarım çok ama bu büyük bir sorun değil diyerek yoluna devam ederken kendisine doğru gelmekte olan iki ayaklı tavuğu gördü. Amanın ayakları birbirine dolandı, durdu.

Ayak sayısının çokluğu koşmanında çok olacağını göstermiyordu. Tavuk yaklaştı yaklaştı..birden tavuğu dört ayaklı tilki yakaladı.

28 Temmuz 2013 Pazar

Üç Öğüt

Avcının biri tuzak kurarak bir serçe avlamıştı.Tutunca aldı eline. Alır almaz Serçe dillendi ve,‘bugüne kadar’ dedi, ‘sığır ve koyunlar yedin. 

Yediklerini düşünsene.Doymadın mı da benim birkaç gramlık etime hevesleniyorsun? Onlar seni doyurmadıysa ben ne yapabilirim ki. 

Bırak beni’Avcı şaşırdı. Hem serçenin dile gelmesine hem de şimdiye kadar yediklerine. Serçe, sürdürdü konuşmasını,‘şayet bırakırsan sana üç altın öğüt vereceğim. 

Bir lokma kuş etini mi tercih ediyorsun ömrün boyunca yararını göreceğin üç öğüdü mü? İyi düşün’